İçeriğe geç

Iş sağlığı ve güvenliği kavramı nedir ?

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Nedir? Farklı Bakış Açılarını Yan Yana Koyan Bir Yolculuk

Merhaba! Konulara farklı açılardan bakmayı, fikirleri tartmayı ve sonunda birlikte daha iyisini bulmayı sevenlerden misiniz? O zaman doğru yerdesiniz. Bugün “İş sağlığı ve güvenliği (İSG) nedir?” sorusunu; veriye yaslanan, objektif yaklaşım ile insan deneyimine ve toplumsal etkilere odaklanan yaklaşımı yan yana koyarak konuşacağız. Toplumsal dilde bu iki stil bazen “erkek” ve “kadın” bakışıyla etiketlenir; ancak hatırlatalım: bu sadece anlatımı kolaylaştıran bir metafordur, bireyler bu kutuların çok ötesindedir.

İSG’nin Kısa Tanımı: İş Yerinde Sağlıklı ve Güvende Kalmanın Bilimi

İş sağlığı ve güvenliği; çalışanların fiziksel, zihinsel ve sosyal iyilik hâlini korumayı, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemeyi amaçlayan disiplinler arası bir alandır. Hukuk, mühendislik, tıp, psikoloji ve yönetim bilimlerinin kesişiminde durur. Amaç basit: Riskleri önceden görmek, kontrol altına almak ve sürdürülebilir bir güvenlik kültürü yaratmak.

Neden Bu Kadar Kritik?

Çünkü güvenli iş yerleri yalnızca kaza sayısını düşürmez; verimliliği artırır, devamsızlığı azaltır, kurumsal itibarı güçlendirir. Yani İSG, hem insanı koruyan hem de işletme performansını destekleyen bir “kazan-kazan” alanıdır.

İki Perspektif, Tek Hedef: Veriye Dayalı Nesnellik ve İnsan & Toplum Odağı

1) “Nesnel ve Veri Odaklı” Perspektif

Bu yaklaşımın mottosu şudur: “Ölçmediğini yönetemezsin.” Burada odak; istatistikler, göstergeler, risk matrisleri, denetim skorları ve maliyet–fayda analizleridir. Nasıl işler?

  • Risk Değerlendirmesi: Tehlikeler belirlenir, olasılık–şiddet çarpımıyla önceliklendirilir.
  • Önleyici Kontroller: Mühendislik kontrolleri (makine koruyucuları, havalandırma), idari önlemler (prosedürler, görev rotasyonu), KKD planı.
  • İzleme ve KPI’lar: Kaza sıklık/ ağırlık oranı, ramak kala raporlama oranı, eğitim tamamlama yüzdesi gibi metriklerle sürekli iyileştirme.
  • Maliyet–Fayda: Yatırımın geri dönüşü (ROI) hesaplanır; “Hangi önlem en çok riski, en az maliyetle düşürür?” sorusu cevaplanır.

Gücü: Karar almayı hızlandıran somut kanıtlar üretir. Zayıf noktası: Sayıların anlatmadığı “insani hikâyeleri” kaçırma riski.

2) “Duygusal ve Toplumsal Etkiler Odaklı” Perspektif

Bu yaklaşım, güvenliğin yalnızca ekipman ve prosedür değil, insan deneyimi, kültür ve ilişki ağları olduğunu hatırlatır. Temel sorular şunlardır: “Çalışan bu kurala neden uymuyor? Ekipte psikolojik güven var mı? Topluluk üzerinde etkimiz ne?”

  • Kültür ve Psikolojik Güven: Hataları gizlemek yerine konuşmayı teşvik eden iklim, açık iletişim kanalları.
  • Katılımcı Tasarım: Çalışanların sürece dahil edilmesi, sahadan gelen pratik zekânın planlara yansıması.
  • Psikososyal Riskler: Tükenmişlik, vardiya yükü, şiddet ve mobbing gibi görünmez tehlikelerin yönetimi.
  • Toplumsal Etki: Bir kaza sadece bir kişiyi değil, aileyi, çevreyi ve tedarik zincirini etkiler; toplumsal maliyet gözetilir.

Gücü: Bağlılık ve sahipliği artırır, davranışları kalıcı olarak değiştirir. Zayıf noktası: Somut ölçüm yapılamazsa etkisi görünmez kalabilir.

Yan Yana Koyduğumuzda: “Soğuk Veriler” + “Sıcak Hikâyeler”

Birlikte Çalışınca Ne Olur?

Diyelim ki bir üretim hattında el yaralanmaları artıyor. Nesnel–veri odaklı ekip, ramak kala raporlarını analiz ederek yüksek riskli istasyonları saptar, makine koruyucularını iyileştirir, iş akışını yeniden kurgular. İnsan–toplum odaklı ekip, mola süreleri, vardiya planı ve eğitim dilinin anlaşılabilirliğini masaya yatırır; iş arkadaşlarının birbirini uyardığı bir akran koçluğu sistemi kurar. Sonuç? Kaza oranı düşer, çalışan memnuniyeti artar, kalite dalgalanması azalır.

“Kurala Uyumsuzluk” Vakası

Bir çalışan sürekli KKD kullanmıyorsa veri ekibi “uyumsuzluk oranı %X” der; insan odaklı ekip “gözlük buğulanıyor mu, beden ölçüsü uymuyor mu, ekipmana erişim zor mu?” diye sorar. Çözüm, bu iki sorunun aynı masada buluştuğu yerde doğar.

İSG’nin Bileşenleri: Çok Disiplinli Bir Mozaik

  • Mühendislik: Tehlikeyi kaynağında yok etmek.
  • Yönetim Sistemleri: Politika, hedef, iç denetim ve düzeltici faaliyet döngüsü.
  • Eğitim ve Davranış: Alıştırma, rol modelleme, ödül–geri bildirim mekanizmaları.
  • Sağlık Hizmetleri: Periyodik muayeneler, ergonomi, işyeri hekimliği.
  • İletişim ve Kültür: Basit dil, görünür liderlik, öğrenen organizasyon.

Uygulamada Altın Üçlü: Önleme, Koruma, İyileştirme

Önleme (tehlikeyi azalt), koruma (maruziyeti sınırla), iyileştirme (öğren ve güçlen) döngüsü, iki yaklaşımı da içine alır. Önlemler tasarlanırken metrikler belirlenir; uygulamada insani engeller ve motivasyonlar hesaba katılır; sonuçlar hem rakamlara hem hikâyelere yansıtılır.

Strateji Önerisi: “İkili Lens, Tek Pano”

Pratik bir fikir: Kontrol odasında tek bir İSG panosu düşünün. Sol sütunda metrikler (kaza sıklığı, eğitim oranı, uygunsuzluklar), sağ sütunda hikâyeler (öğrenilen dersler, iyi uygulamalar, çalışan önerileri) yer alsın. Haftalık toplantılarda iki sütun birlikte konuşulsun. Böylece “soğuk veriler” ile “sıcak deneyimler” aynı cümlede buluşur.

Tartışmayı Başlatan Sorular

  • Ekibinizde veriye dayalı kararlar ile sahadaki his ve deneyimleri nasıl dengeliyorsunuz?
  • Ramak kala bildirimlerini anonimleştirince paylaşım artıyor mu?
  • Psikolojik güveni artırmak için son üç ayda neyi farklı yaptınız?
  • İSG eğitimlerini rakamla mı, davranış değişimiyle mi ölçüyorsunuz—yoksa ikisiyle birden mi?

Son Söz: Güvenlik Kültürü “Hem–Hem” İşidir

İSG’yi tek bir kutuya sığdırmaya çalışmak yerine, verinin netliğini ve insan hikâyelerinin gücünü birleştirelim. Ölçelim ki yönetelim; dinleyelim ki sürdürelim. Peki sizin iş yerinizde bu iki yaklaşım nasıl el sıkışıyor? Deneyimlerinizi yorumlarda duymak harika olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

beylikduzu escort beylikduzu escort avcılar escort taksim escort istanbul escort şişli escort esenyurt escort gunesli escort kapalı escort şişli escort
Sitemap
ilbetprop money